Ateş belirtileri genellikle titreme ve şiddetli üşüme hissi ile gelişir. Bazı hastalıklarda ateş, aniden ürpermeyle ve kasların kasılmasıyla yükselir. Bu durum, lenf düğümü tümörleri gibi başka hastalıklarda da gözlemlenebilir, ancak genellikle mikroorganizmaların kana karıştığını gösterir. Titremeye ve dişlerin birbirine çarpmasına neden olan gerçek ürpermeleri, özellikle virüs enfeksiyonlarında, ateşin ortaya çıkmasından önce görülen üşüme hissinden ayırt etmek gerekir. Sıtma gibi hastalıklarda, alyuvarların parçalandığı ve mikropların kana hızla yayıldığı evrede ortaya çıkan ürperme tipik bir olgudur. Benzer durum bakteriler ve virüslerin kana karışmasıyla da gözlemlenir.

Ateş çok yükseldiğinde hastanın normal hareketlerini kısıtladığından, vücudu halsiz bırakmasından dolayı düşürülmesi gereken bir durumdur. Vücut sıcaklığının 37 derece üstüne çıkması ateş olarak adlandırılır. Vücut sıcaklığını ölçmek için deri, koltuk altı, kasık, alın ve kulaktan ölçüm cihazları kullanılır. Ateşli hastalıklarda vücut sıcaklığının günde birkaç kez ölçülmesinde fayda vardır. Ateşin yükselip düşme düzeni hastalığın tanınması açısından yardımcı olur. Ateşin bir hastalık değil, hastalık belirtisi olduğunu unutmamak gerekir. Çok yükseldiği durumlarda özellikle çocuklarda tehlikeli bir durum olabilir.

Aspirin gibi ateş düşürücü ilaçların kullanılması da ateş belirtileri olan ürpermeye yol açabilir. Bu ilaçlar, vücut sıcaklığının ve ateşin aniden düşmesine neden olur. Bu durum, kaslardaki istemsiz kasılmalar yani ürpermeler izler. Bu yüzden yan etkileri nedeniyle yalnızca yüksek ateş, 38 derece üstü durumlarda ateş düşürücü ilaçların alınması tavsiye edilir.

Ateş belirtileri arasında sıkça kas, eklem, sırt ve baş ağrısı da görülür. Hastanın ateşi yükselirken tüm vücudu ağrır, hiçbir iş yapamaz durumda hisseder kendini. Bu ağrılarla birlikte vücutta büyük bir halsizlik de meydana gelir.

Ateş belirtilerinden bir diğeri ise dudak uçuklamasıdır. Özellikle zatürree, sıtma, menenjit gibi ateşli hastalıklarda dudaklarda, genellikle üst dudaklarda kızarıklık, şişme ve bir ya da birkaç sıvı dolu kesecik ortaya çıkar. Bunun nedeni yüksek ateş ve vücut direncinin düşmesi sonucu Herpes Simplex adlı virüsün vücutta etkin hale gelmesidir. Vücut direncinin düşmesi ve önemli ölçüde halsizliğe yol açar.

Özellikle yaşlılarda yüksek ateş meydana geldiğinde saldırgan hareketler gözlenir. Bu saldırgan hareketler de yaşlılarda ateş belirtileri arasında sayılır.

Özellikle meme emen süt çocuklarında yüksek ateşe bağlı olarak gelişen kasılma nöbetleri, 'havale', bir yüksek ateş belirtisidir. Beyin dokusunda gerçek bir bozukluk yoktur; fakat yüksek ateşli çocuklarda havale riski düşünülerek hemen yüksek ateş tedavisine başlanmalıdır. Yüksek ateş, sara hastalarının nöbetlerinin ortaya çıkmasını da kolaylaştırabilir.

Ateş yükseldiğinde, vücut sıcaklığı 37 derece üstüne çıktığında yapılması gerekenler arasında hasta tamamen soyulmalıdır. Oda sıcaklığını düşürmek ve havalandırmak gerekmektedir. Serin hava ateşli hastaya zarar vermez, aksine ateşin düşmesine neden olur. Bu durumda mutlaka ılık bir duş yapılmalıdır, soğuk duş kesinlikle yapılmamalıdır. Buzlu kompreslerden kaçınılmalıdır, şoke etkisi yaratılabilir hastada. Hastanın vücudunun alkolle silinmesinin de bir faydası yoktur, bilakis hastada mide bulantısına yol açabilir. Ateşli bir bebeği örtmek, kalın kıyafetler giydirmek havale tehlikesini artırır ve vücudun su, tuz dengesini bozar.

Ateşli hasta terleme nedeniyle önemli ölçüde sıvı kaybeder. Bu dönemde bol su ve sıvı içecekler içmesi, protein ve vitaminler bakımından zengin yiyeceklerle beslenmesi hastanın çabuk toparlanması açısından çok önemlidir. Yüksek ateş olması durumunda ateş düşürücü ilaçlar ile ateşin kontrol altına alınması gerekir. İlaçları kullanmadan önce uzman bir doktora başvurmanızda fayda vardır.